Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Ey müminler! Bugün size, İslâm dininin önemli bir ilkesini anlatan bir hikaye ile gelmiş bulunuyorum. Bu hikaye, dedikodu konusuyla ilgili ibretlik bir öğüt içermektedir. Allah'ın huzurunda kulaklarınızı ve kalplerinizi açın ve ibret alın.
Bir zamanlar bir şehirde, yaşlı bir kadın yaşarmış. Bu kadın, ne yazık ki çok dedikoducu bir kişiydi. Günlerini, başkalarının hatalarını araştırmakla ve bu hataları yaymakla geçirirdi. Söylediklerinin gerçek olup olmadığı umurunda değildi, çünkü onun için dedikodu yapmak bir tutku haline gelmişti.
Bir gün kadın, güzel bir gelin olan genç bir kız hakkında dedikodu yapmaya başladı. Hiçbir delili olmadan, sadece kendi kötü niyetiyle hareket ederek, genç kızın namusuna leke sürdüğü söylentilerini yaymaya başladı. İnsanlar, bu dedikoduları duyduklarında şaşırdılar ve genç kıza karşı önyargılı bir tavır almaya başladılar.
Bu durumu duyan cami hocalarından biri, bu dedikoduların yayılmasını önlemek ve gerçeği ortaya çıkarmak için harekete geçti. Genç kızın ailesini buldu ve onlara gerçekleri sordu. Aile, kızlarının temiz ve namuslu biri olduğunu açıkladı ve iftiralara maruz kaldıklarını söyledi.
Cami hocası, bu gerçeği bütün şehre duyurdu. Yaptığı vaazda, dedikodu yapmanın İslâm dininde büyük bir günah olduğunu hatırlattı. Allah'ın Kuran'da dedikoduculuğu ve iftirayı kesinlikle yasakladığını vurguladı. İnsanların birbirleriyle olan ilişkilerinde doğruluk ve güveni esas almaları gerektiğini belirtti.
Halk, cami hocasının sözlerini dikkatle dinledi ve gerçeği öğrendikleri için utanç duydu. Dedikoduların yayılmasının ne kadar yanlış olduğunu anladılar. Genç kızın ailesi, cami hocasının cesaretli hamlesinden dolayı minnettarlık duydu ve herkese teşekkür etti.
Bu hikaye, dedikodu yapmanın, insanların hayatlarını mahvedebilecek gerçeklerin yayılmasına sebep olabileceğini gösteriyor. İslâm dini, dedikoduyu kesinlikle yasaklar ve insanlara doğruluk, adalet ve merhametle davranmayı
öğütler. Bizler, birbirimize karşı güven ve saygı duymalıyız.
Unutmayın ki, dedikodu yapmak, insanların itibarını zedelemek ve toplumda ayrışmaya sebep olmak Allah'ın rızasına uygun değildir. Rabbimiz, bizleri bu tür günahlardan uzak durmaya ve hayırlı işlere yönelmeye muvaffak eylesin.
Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Güzel bir yazı olmuş. Birde bu tür dedikoduların kulaktan kulağa gezerken her seferinde daha da korkunçlaştığı kısmı var tabii ki... Evlerden ırak.
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim hocam
SilAmiiinnnn. Amiiinnnn. Dedikodu yapmaktan da yapanlardan da Allah esirgesin.
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim
SilGreat post
YanıtlaSilThank You Bro
SilMerhabalar.
YanıtlaSilDedikodu, aynı zamanda gıybettir, iftiradır ve bu fiilin bedeli çok ağırdır. Asılsız ve mesnetsiz dedikodular yüzünden sönen ocaklar, yıkılan yuvalar, hatta intihar eden insanlar vardır. Çok tehlikeli bir davranıştır. Dedikodudan uzak kalmalıyız. Sorumluluk bilinciyle hareket etmeliyiz. İnsan sorumluluk bilinciyle hareket ettiği oranda onurlu ve değerlidir.
Kaleminize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Sağlıcakla ve esen kalın.
Yorumunuz için teşekkür ederim hocam
SilAllah böyle insanlardan korusun hepimizi.
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim hocam
SilAllah dedikodudan da yapandan da uzak eylesin, elinize sağlık
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim hocam
Siltürklerin özelliği bu, avrupalılarda yok bu özellik :)
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim hocam
SilHele bayram gibi özel günlerde birbirlerini gören insanların hal hatırlarını sormaktan ziyade dedikodu ortamlarına dönüşmesi canımı çok sıkan durumlardan...
YanıtlaSilBirde dedikodunun içine iftira da serpiştiriyorlar maalesef.
YanıtlaSil:)
;)
:D
:(
=(
:@
:X
:O
:P
:F
:Y
:A
<3
:Ç
:T
:H
Yorum Gönder