Adaletin Zaferin

Bir zamanlar bir şehirde, adı Bilâl olan dürüst ve adil bir hükümdar yaşarmış. Bilâl, halkını adaletle yönetir ve herkesin hakkını korurdu. İnsanlar onun adaletine ve merhametine hayrandılar. Ancak, şehirde yaşayan kötü niyetli bir adam olan Ahmed, Bilâl'in adaletini çekemiyordu.

Ahmed, zengin ve güçlü bir kişiydi. Kendi çıkarları için haksızlık yapmaktan çekinmezdi. Bir gün, Bilâl'in huzurunu bozmak için bir tuzak kurmaya karar verdi. Ahmed, halktan bir kadının değerli bir eşyasını çalmış ve suçu Bilâl'in en güvendiği adam olan Yusuf'un üzerine atmıştı.

Kadın, çalınan eşyasını geri istedi ve Bilâl'e durumu anlattı. Bilâl, hemen harekete geçti ve Yusuf'u yanına çağırdı. Ahmed, planının işe yaradığını düşünerek gülümsedi.

Bilâl, Ahmed'in suçlamalarını dinledi ve kanıtların Yusuf'u işaret ettiğini gördü. Ancak, Bilâl, hemen karar vermek yerine adaletin en doğru şekilde tecelli etmesi için bir plan yaptı.

Bir sonraki gün, Bilâl halkı topladı ve Yusuf ile Ahmed'i karşısına çağırdı. Herkes merakla ne olacağını bekliyordu. Bilâl, sessizce suçlamaları dinledi ve ardından iki kişiye de söz verdi.

Bilâl, Yusuf'a dönerek, "Eğer suçsuz olduğunu ispatlarsan, özgür olacaksın ve Ahmed'in suçunu itiraf etmesini sağlayacağım" dedi. Ardından Ahmed'e dönerek, "Eğer Yusuf suçsuz olduğunu ispatlarsa, sen cezasını çekeceksin ve halkın önünde suçunu itiraf edeceksin" diye ekledi.

İki kişi, Bilâl'in adaletine güvenerek planı kabul ettiler. Adaletin gerçekleşeceği bir gün belirlendi. Herkes heyecanla beklerken, gerçek suçlu olan Ahmed büyük bir endişe içindeydi.

O gün geldiğinde, Bilâl halkı topladı ve Yusuf ile Ahmed'i halkın önüne çıkardı. Bilâl, Yusuf'un suçsuz olduğunu kanıtlamak için şahitleri çağırdı ve gerçekleri açığa çıkardı. Ahmed, Bilâl'in adaletine boyun eğmek zorunda kaldı ve suçunu itiraf etti.

Halk, Bilâl'in adaletine ve doğruluğuna şahit oldukça büyük bir sevinçle dolmuştu. Bilâl, adaletin zafer kazandığına şahit olmanın gururunu yaşadı. Ahmed ise yanlış yaptığının farkına vardı ve tövbe etti.

Bu hikaye, adaletin herkes için önemli olduğunu ve Allah'ın adaletin tecelli etmesini istediğini vurgular. Bilâl'in adaletiyle halk mutlu oldu, suçlu ise cezasını çekti ve tövbe etti. İşte bu şekilde adaletin zaferi kazanmış oldu.